Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır. Oturur düşünürüz şaşar kalırız. Benim hayatımın dönüm noktası mersin üniversitesinden mezun olduğum gibi başladı. Hayat hikayem oldukça uzun olsa da sizlere en kısa şekilde anlatmaya çalışacağım. Benim üniversite anılarım kimi için iyi kimi için kötü olabilir ama benim için oldukça keyifliydi. Aslında keyifli bir hal almaya sonradan başladı. Üniversite arkadaşlıklarım hiçbir zaman iyi olmamıştı. Kötü seçtiğim arkadaşlarım beni kötü yola itti. Sevdiğim çocukların hep kötü huyları vardır. Ben numaralandıracak olursam 10 üzerinden 8 güzelliğinde bir bayanım. Çok arkadaşım beni kenara çekip ne yapıyorsun sen takıldığın kişilere dikkat et demiştir. Ama ben oralı olmuyordum çünkü bu hayatı çok güzel yaşıyordum. Serseri tipte çocuklarla takılmaktan fazlasıyla keyif alıyordum. Keşke o günlere geri dönebilsem diyorum ama hepsi eskide kaldı işte. Şimdi ise o eski günleri hasretle özlüyorum.
Mersin Üniversitesi Benim En Güzel Zamanlarımdı
İnsan gördükleriyle yaşar derler. Ben bunu baya bir tattım. Yaşadığım her şey benim için bir tecrübeydi . Erkek arkadaşlarımla olan birlikteliklerimi çok özlüyorum. Onlar bir kadını nasıl idare edebileceğini çok iyi biliyorlar. Salya sümük bir kadının peşinden koşulmayacağını çok iyi biliyorlar. E mezun olduk da ne oldu diyeniniz olacaktır. Hala o eğlenceli eski günlerimin peşinden koşuyorum ama nafile. Öyle bir erkek daha karşıma çıkmadı . Gençlik zamanlarım benim için çok değerliydi . Umarım o günleri şuan yaşarım desem de yaşamayacağımı çok iyi biliyorum. Çokta önemsemiyorum aslında. Mersin beyleri yine iyiler bu konuda. Biraz uçkuruna düşkün olmasalar çok daha keyifli vakit geçirebiliriz. Ama her mevzuyu yatağa ve birlikteliğe bağlamaları insanı üzüyor. Ben biliyorum ki eskisi gibi hayattan çok bir keyif alamayacağım ama güzel yaşayalım mantığıyla sizleri tanımak istiyorum.
Ben bir erkekte öncelikle cömertlik ararım. Kadınını koruyup kollayabilmeli . Çünkü bir kadın güvenli bulduğu limanda bulunmak ister. E haliyle bizlerde öyleyiz. Mersin Üniversite yaşlarımda takıldığım erkekler bana fazlasıyla bu güveni verebiliyorlardı. Bir aşktan ziyade bir bağlılık vardı onlara karşı içimde. Şimdi ne yaparlar ne ederler bilmiyorum. Belki de evlenmişlerdir. Aynı sadakati eşlerine gösterirler mi bilemem. Eskide kaldı bu düşünceler.